Catégorie : bahsegel sitesi mar

  • Görme Engelli Hukukçuların Hakimlik Mesleğine Alınmamalarına Dair Karşılaştırmalı Hukuk Çerçevesinde Bir Bakış Denemesi Hikmet KARADAĞ GÖRME ENGELLİ EVRENSEL HUKUKÇULAR DERNEĞİ

    Görme Engelli Hukukçuların Hakimlik Mesleğine Alınmamalarına Dair Karşılaştırmalı Hukuk Çerçevesinde Bir Bakış Denemesi Hikmet KARADAĞ GÖRME ENGELLİ EVRENSEL HUKUKÇULAR DERNEĞİ

    Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Türk Ceza Kanunu’na göre tüzel kişiler bakımından cezaya hükmedilemez, bunlar hakkında yalnızca güvenlik tedbiri uygulanabilir. Türk Ceza Kanunu’na göre tüzel kişiler hakkında uygulanabilecek yalnız 2 güvenlik tedbiri vardır. Bu ikisi dışında bir güvenlik tedbirine hükmedilmesi mümkün değildir. Eşya müsaderesinde, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçtan elde edilen eşyanın mülkiyetinin devlete geçmesi söz konusudur. Örneğin, A kişisi, B kişisini silahla kasten yaralamış olsun. Olayda kullanılan silahın müsaderesine karar verildiğinde, silahın mülkiyeti artık devlete intikal edecektir. Türk Ceza Kanunu m.38’e göre bir kişiyi suç işlemeye azmettiren kişi de işlenen suçun cezası ile cezalandırılır. Azmettirme, belli bir suçu işleme hususunda henüz bir fikri olmayan, suçu işlemeye karar vermemiş olan bir kişinin suçu işlemeye karar verdirilmesidir. Azmettiren, kişinin belli bir şahsa yönelik olarak belli bir suçu işlemesine karar vermesini sağlar, yani kişide suçun işlenmesi konusunda bir karar oluşturur.

    Tahrik, failin kasten doğrudan doğruya diğer kişiler üzerinde bir fiilin işlenmesi konusunda karar verilmesini temin eden hareketler olup; tahriki muhataba yönelik belirli bir konuda belirli şekilde hareket etmesini isteyen bir mesaj olarak tarif edenler de vardır. Tahrik kışkırtan şahıs yönünden, gerçekleştirilmek istenen suçun başkaları tarafından yerine getirilmesi için bu şahıs tarafından yapılan hareketlerin tümüdür. Tahrik eden, bir suçun işlenmesini istemekte, bu saik ile hareket etmekte ve böylece antisosyal karakterini ve ahlaki kötülüğünü ortaya koymaktadır. Güveni kötüye kullanma suçu, bir kimsenin rızası ile verilen malı geri alamaması durumunda oluşurken dolandırıcılık suçun hile bir başkasının aldatılarak yarar sağlanması söz konusudur. Bir kimseyi menfaat sağlamak için aldatan kimse dolandırıcılık suçundan sorumlu olur. Zira, “aldatma” ve “hile” kapsamına giren eylemlerden dolayı dolandırıcılık suçundan kamu davası açılması gerekmektedir. Hukuk sistemimizde, kişilerin özel hayatının gizliliğinin korunması esası kabul edilmiştir. Ancak, kişinin yaşadığı alanların hangi kesiminin kamusal hangi kesiminin ise özel olduğunun belirlenmesi bu korumanın kapsamı açısından önem taşımaktadır. Vücut dokunulmazlığını ihlal sayılmayan her türlü cinsel davranış ile bir kimseyi taciz eden kişi hakkında cinsel taciz suçundan dava açılacaktır. Bir kişiye sadece laf atılması, bedensel bir teması gerektirmediğinden cinsel taciz suçu oluşacaktır. Bu suçun da temel hali işlenmişse yine mağdurun şikayeti üzerine dava açılabilecektir.

    Yazıda yöneticilerin bir camide toplanıp gönderilen belgeyi kadıya okutmaları, okuyup okuyamadığı bilgisinin merkeze bildirilmesi talebi yer almıştır. Yazının cevabına ve yapılan muameleye ilişkin başka bir bilgiye rastlanmamıştır. Ancak yazıları okuyamayacak seviyede gözleri görmeyen kadıların azledildiği anlaşılmaktadır. Osmanlı Devleti’nde yargı yetkisi bulunan bir kurum olan Meclis-i Vâlâ’da 103 üyelik yapmış Şerif Mehmed Paşa’nın gözlerinin görmediği bilgisi Sicill-i Osmani’de yer almıştır. Bu kişinin görevi sırasında da görme engelli olup olmadığı anlaşılmamaktadır. Elmalı Kadısı iken vefat eden Nami Cafer’in de âmâ olduğu kayıtlarda yer almıştır. İmam Malik de görme engelli bir kişinin hâkimlik yapabileceği görüşünü savunan az sayıda âlim arasındadır. Şuayb Peygamberin görme bozuklukları olmasından yola çıkarak, görme engelli kişilerin hâkimlik yapabileceğini kabul eden bazı Şafii âlimler vardır. Ancak çoğunluk görme engellilerin hâkimlik yapamayacağını savunmuştur. Yine Aykanat,(2021) aktardığına göre; Hâkimin atanmasında etkili olan niteliklerin kaybedilmesi azil sebebidir. Ali Haydar, hâkimlik mesleğine başlarken sağlıklı olan bir kişinin, görevi sırasında engelli hale gelmesi durumunda, görevinin sona ereceğini belirtmiştir. Bu bölümde, öncelikle İslam ve Osmanlı Hukuk sistemlerinde hâkimlik mesleğine yaklaşım kısaca ortaya konulduktan sonra, engellilerin hâkimlik mesleği icra edip edemeyeceklerine yönelik görüşler ortaya konulacaktır\. En yeni ve popüler oyunları ilk sen deneyimle. bahsegel yeni giriş\.

    • TCK, yolsuzluğun;  rüşvet, dolandırıcılık, zimmete para geçirme, görevi kötüye kullanma gibi farklı şekillerini düzenlemektedir.
    • Uluslararası bir işin yürütülmesi sırasında yabancı kamu görevlisine rüşvet verilmesi de rüşvet suçuna yol açabilmektedir.
    • Zira, “aldatma” ve “hile” kapsamına giren eylemlerden dolayı dolandırıcılık suçundan kamu davası açılması gerekmektedir.

    Azmettirme bir kişi tarafından yapılabileceği gibi, birden fazla kişi de azmettiren olabilir. Kişinin üzerinde mutlak tasarruf ettiği bir hakkı varsa rıza failin cezalandırılmasına engel olur. Örneğin, malvarlığı haklarında kişinin tam tasarruf yetkisi olduğu kabul edilmektedir. Sözgelimi hırsızlık suçunda rıza eylemi cezalandırılabilir olmaktan çıkartır. Maddesi birleşme veya devralma işlemlerinde gerçekleştirilme tarihinin kontrolün değiştiği tarihi ifade ettiğini ve izne tabi birleşme veya devralma işlemlerinin Kurulun izni olmaksızın gerçekleştirilmesi halinde idarî para cezası uygulanacağını açıkça düzenlemektedir. Maddesi uyarınca, birleşme veya devralma işlemleri Rekabet Kurulu’na bildirildiği tarihten itibaren Rekabet Kurulu, on beş (15) gün içinde yapacağı ön inceleme sonucunda karar verir. Başvuruda eksik bilgi veya belge olduğu takdirde bu eksikliğin tamamlanması talep edilebilir.

    Halkın bu konudaki görüşü bildiği ve bunu iddiasına delil olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Yani görme engelli bir kişinin hâkimlik yapamayacağı bilgisi, halka inmiş yaygın bir bilgidir. Uyuşturucu madde kullanan veya bu maddenin ticaretini yapan kimseler hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Kullanmak için uyuşturucu madde satın  alan, kabul eden kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce maddeyi kimden, nasıl temin ettiğini haber verirse hakkında ceza verilmez. Ortaya çıkan sonuçlar henüz yolun başında olunduğunu göstermektedir. Her ne kadar formel sorunlar ileri sürülerek görme engellilerin hakimlik yapamayacakları yönündeki görüşler belirleyiciyse de, niteliği temel alan zihniyet anlayışı ve gelişen teknoloji bu sürecin tersine dönebileceğinin işaretlerini ortaya koymaktadır. “Fielding planı o kadar başarılı bir şekilde uyguladı ki, iki yıl içinde şehrin güçlü çetelerinin suç faaliyetlerini durdurmayı başardı. Başarısı ona « on sekizinci yüzyılın en yaratıcı yargıcı » olarak övgüler kazandırdı.

    Türk rekabet hukuku kapsamında muafiyet rejimi, grup muafiyeti ve bireysel muafiyet şeklinde ikiye ayrılmaktadır. TCK m.6/1(c)’de kamu görevlisi, ‘kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi’ olarak tanımlanmıştır. Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun, şüpheli finansal işlemlerin Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından incelendiği bir sistem getirmektedir. Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu, yolsuzluk faaliyetlerinin önlenmesi adına kamu görevlileri için zorunlu önlemler öngörmektedir. İş Mahkemeleri Kanunu’nda dava şartı olarak düzenlenen arabuluculuğa başvurma zorunluluğu, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olup işe iade, işçi alacak davaları bakımından arabuluculuğa başvurma taraflar bakımından zorunlu hale gelmiştir. Ara dinlenme süreleri toplam çalışma saatine paralel olarak düzenlenmiştir. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %50 yükseltilmesi suretiyle ödenir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit olarak bölünür. Öte yandan ihtiyari olmakla birlikte, hakem sayısı ve nasıl belirleneceği, tahkim dili ve yeri, uygulanacak kurallar gibi konuların da taraflarca kararlaştırılması olası bir uyuşmazlıkta faydalı olabilecektir.